Muhafazakâr modernler

KONDA bulguları ve adlandırmalarıyla, “endişeli modernler” ve “mazbut modernlerden” sonra modernlerin içindeki üçüncü farklı hayat tarzı kümesi olarak “muhafazakâr modernleri” tanımlamaya çalışacağım. 

Eğitim ve gelir seviyesi endişeli modernlerden sonra en yüksek ikinci sırada olan muhafazakâr modernlerin oldukça kentli bir yaşam biçimi var. Teknolojiye en meraklı, tasarruftan en çok anlayanlar da muhafazakâr modernler. Çoğunluğu erkek olan kümede kadınlar da çalışma hayatına büyük oranda dahil. Bu küme en demokrat grup olarak da göze çarpıyor. Ancak, laiklik, dindarlık ve kadına bakış alanlarında değerlendirmeye alındığında, Ak Partinin temsil ettiği siyasal muhafazakârlık tanımlarına hayli yakın değerler içeriyor. Bu yüzden, büyük çoğunluğunu yeni oluşan şehirli, zengin, eğitimli dindarların kümesi olarak nitelendirebilir. Bu bağlamda bu küme ile en dindar ve muhafazakâr küme olan “dindar muhafazakârlar” arasında birçok paralel nokta görmek mümkün. 

Muhafazakâr modernlerin demografik özellikleri 

Kümenin en dikkat çekici demografik özelliği eğitim ve gelir seviyelerinin Türkiye ortalamasının hayli üstünde olması. Yarısından çoğu lise veya üniversite mezunu olan bu topluluktan daha eğitimli tek grup az farkla endişeli modernler. Çalışma hayatının dışındakilerin üçte bir gibi düşük oranda olduğu muhafazakâr modernler, haneye giren aylık kazanç ve sahiplik anlamında da az bir farkla endişeli modernlerin ardından geliyor. 

Her üç yöneticinin biri, her üç beyaz yakalının biri, her üç memurun biri muhafazakâr modern hayat tarzı kümesinin içinde yer alıyor. Kümenin yaklaşık beşte birini de zaten memurlar oluşturuyor. Nüfusun yaklaşık % 9’unu teşkil eden bu küme, en üst gelir seviyesinin neredeyse dörtte birini içinde bulunduruyor.

Kadınlar muhafazakâr modernlerin yalnızca % 30’unu teşkil ediyor. Ancak, endişeli modernlerden sonra diğer kümelere göre çok daha fazla istihdama katılıyor. Oldukça genç bir profil çizen muhafazakâr modernlerin % 60’ı 25-45 yaş grubundaki kişilerden oluşuyor. Dörtte biri henüz evlenmemiş olan bu küme mensuplarında evli olanların çoğu karşılıklı karar vererek, geriye kalanlar da büyük oranda görücü usulüyle evlenmiş.

Muhafazakâr modernlerin üçte biri İstanbul’da yaşıyor. İstanbul ve diğer on bir metropolde yaşama oranı % 65 ile gelir ve eğitim seviyesi gibi endişeli modernlerin ardından ikinci sırada yer alıyor. Kümenin geriye kalan üçte biri ise eşit oranda kent ve köylere dağılmış durumda. İstanbul’da yaşayanların  % 22’si, doğanların ise % 19’u muhafazakâr modernlerin arasında yer alıyor. 

Muhafazakâr modernler kendilerini ülke ortalamasının üstünde bir oran ve yoğunlukla yaşadıkları yerde yerleşik sayıyor, yani kendilerini yaşadığı yere ait hissediyor. Ancak, öte yandan da sadece % 45’i doğduğundan beri aynı yerde yaşamakta, yüzde 55’i yaşadığı yere başka yerden göç etmiş. 

Umutlu, iyimser ve memnun muhafazakâr modernler 

Muhafazakâr modernler, geçmiş beş yıla ve gelecek beş yıla hayli olumlu bakışlarıyla dikkat çekiyorlar. Ayrıca şeriat ve ekonominin kötüye gitmesinden en az bu kümedekiler korkuyor. Siyasi parti kapatmanın ve askeri müdahalenin büyük ölçüde karşısında bir tutum alan küme laiklikle ilgili sorulara ise ortalama bir yaklaşım sergiliyorlar. Diğer bir deyişle, ne laik ne de anti-laik bariz bir profil göstermiyorlar. Ancak, yaşam tarzlarına ilişkin tercihleri ve kadın-erkek eşitliğine ilişkin tutumları göz önüne alındığında ise çok özgürlükçü olmadıkları da görülüyor.  

Kadınların erkeklerin ellerini sıkabilmesi, kadının kürtaj kararı verebilmesi, tüp bebek yapma veya kadının eşinden izin almaksızın çalışma hakkı konularında her ne kadar Türkiye ortalamasına yakın bir tutum gözükse de eğitim ve gelir seviyeleri kendilerinden çok daha düşük kümelere kıyasla daha muhafazakâr, daha ataerkil bir tavır içindeler. Diğer bir açıdan bakıldığında, modern yaşam parametreleri ve kültürel aktiviteler açısından endişeli modernlere yakın dururken, laiklik ve kadınla ilgili konularda kendinden çok daha eğitimsiz kesimlerle aynı noktada duruyorlar.

Tahmin edilebileceği gibi oldukça dindar olan muhafazakâr modernler, farklı mezhep veya etnik kökenlere gösterdiği hoşgörüyü farklı dinlere göstermiyor. Ancak, yine de bu konuda Türkiye ortalamasının üstünde bir hoşgörüye sahipler. 

Endişeli modernlerin hemen ardında, en eğitimli, geliri en yüksek, kentli değerlere sahip olan ülkedeki ikinci hayat tarzı kümesi olan muhafazakâr modernler, gündelik yaşam ritminde ise oldukça kentliler. 

Muhafazakâr modernler kültürel ve sosyal etkinliklere, kadınları da dâhil olmak üzere yüksek oranda katılan bir grup olarak göze çarpıyor. Lokantaya, konsere, sinemaya veya tatile gitme konusunda en aktif grup olan endişeli modernler ile aralarında çok da büyük bir fark bulunmamakta. Diğer yandan, konu yılbaşına gelince kutlamaktan nispeten uzak duruyorlar. Bu kümenin erkekleri evin gıda alışverişini yapıyor, hatta zaman zaman evde yemek dahi yapıyor. Aile olarak, semt pazarından ziyade süpermarketleri tercih ediyorlar. 

Bu küme yaşam biçimlerine interneti en fazla sokan grup olarak da göze çarpıyor; bankacılık hizmetleri ve hatta gıda alışverişini internetten yapma konusunda ilk sırayı alıyorlar. 

Muhafazakâr modernlerin diğer bir belirgin özelliği tasarruflarını değerlendirmede ortaya çıkıyor. Yatırım amaçlı her türlü aracı kullanan bu kümenin sahiplik oranları ile gelir seviyesinin paralellik göstermemesinden harcamayı değil, tasarrufu tercih ediyorlar sonucunu çıkarabiliriz. 

Bu küme politika, sosyal dernek veya çevre koruma konularında en aktif küme olarak göze çarpıyor. Bu veri ayrıca kendi yağında kavrulan yeni zengin ve eğitimli kitle olmaktan ziyade politik bir söylemin de bir araya getirdiği ve oldukça aktif ve hareketli bir grup olduğunu işaret ediyor. 

Muhafazakâr modernlerin eğitim seviyeleriyle paralellik gösteren iletişim alışkanlıkları var. Haberleri televizyon yerine gazete veya internetten alma konusunda ülke ortalamasının hayli üstünde bir tablo çiziyorlar. Toplumun yaklaşık dörtte üçü kitap okumaz ve internete girmezken, muhafazakâr modernlerin yarısı “kitap okuyorum” diyor, % 60’ı interneti kullanıyor ve % 88’i gazete okuyor. % 20’sinin ilk gazete tercihi Zaman iken, bu oran Hürriyet için % 10, Sabah için % 12’de kalıyor. Vakit ve Yeni Şafak gazetesini okuyanların önemli kısmı bu kümede yer alıyor. Ülke genelinde popüler olan Kanal D, Show ve ATV’nin yanı sıra, Samanyolu ve Kanal 7 de bu kümeden ilgi görüyor. Yani gazete ve televizyon kanalı tercihleri dünya görüşleri ve politik duruşlarıyla ilişkilendirilebilir bir görüntü teşkil ediyor. Diğer yandan % 18 ile ikinci sırada en fazla NTV izleyenler de bu grupta yer alıyor. 

Yarısı apartmanda oturan muhafazakâr modernlerin % 14’ünün yazlığı var. Bu oranın Türkiye ortalamasında % 6,6 olduğu düşünülürse hayli yüksek bir refah seviyesine işaret ettiği sonucunu çıkarabiliriz. % 70 Oranında kredi kartı, % 65 oranında da bulaşık makinesi sahipliği yine muhafazakâr modernleri en zengin ikinci küme statüsüne taşıyan özelliklerden. Bu kümedeki kadınlar makyaj yapıyor, modayı takip ediyor. Ancak “mayo giyme” sıklığı eğitimlerinden daha çok muhafazakârlıkları ile paralellik gösteriyor. 

Şimdiye kadar anlatılanlardan tahmin edilebileceği gibi, bu küme hayli dindar insanlardan meydana geliyor. Muhafazakâr modernlerin % 62’si kendini dindar olarak tanımlıyor, orucunu, namazını çok kaçırmıyor. Kadınların yarıya yakını başörtüsüyle örtünürken, üçte biri örtünmüyor. Türbanla örtünenlerin oranı ise % 19’lara geliyor.
Ak Parti’nin lokomotifi muhafazakâr modernler

Muhafazakâr modernlerin yarısı geçen seçimde Ak Parti’ye oy vermiş. Bu oran MHP için % 10’da, CHP için ise % 8’de kalmış. Yeni bir genel seçimde ise Ak Parti’ye destek oranı daha da yükseliyor; şimdi bu kümenin % 68’i Ak Parti’ye oy verecek olarak gözüküyor. 

Hayli politize ve aktif olan muhafazakâr modernlerin % 23’ü bir partiye üye olmuş. Diğer bir deyişle kümedeki her dört kişiden biri, bir siyasi partiye üye olacak kadar yakından siyasetle ilgileniyor.

Muhafazakâr modernlerin siyasi tercihlerini, yaşam tarzları, değerleri, algı ve beklentilerini, eğitim ve çalışma durumlarıyla bir arada ele aldığımız özel bir değerlendirme yapabiliriz. Bu veriler ışığında bu küme, kitle partisi özelliği taşıyan Ak Parti’nin seçmen kitlesinin lokomotifi olarak göze çarpıyor. 

Muhafazakâr modernler,  sanayi toplumu tanımlarıyla veya bizdeki gündelik politik söylemdeki yaygın varsayıma, modernlik ve muhafazakârlığı zıt kutuplara koyan ezbere hiç uymuyor, hatta bu ezberi ciddi biçimde bozuyor. 

Muhafazakâr modernlerin profili, bir taraftan tek modernlik tanımı olmadığını, modernliğin kimsenin tekelinde olmadığını savunanları teyit ediyor. Diğer bir taraftan, eğitimli, modern yaşam biçimini benimsemiş ama muhafazakâr düşünen ve davranan kesimin ne sayısal açıdan ne de toplumsal dinamik olarak hiç de azımsanabilecek bir kitle olmadığını da gösteriyor. 

Memlekette bir şeyler oluyor. Dünyada da. Olan biteni yalnızca görünür siyasi aktüalite üzerinden anlamaya çalışmak elbette yaygın ve geçerli bir yol. Ama öte yandan da olan bitenlerin ardında, altında başka dinamikler, talepler, dürtüler var.

Dip dalgaları ve dip hareketleri anlamak, geleni ve gelmekte olanı da anlamak için önemli.

Ülke üç ay sonra bir seçime gidiyor. Bu seçim beklenir, öngörülebilir sonuçları açısından bakılınca çok da önemli olmadığı söylenebilir bir seçim. Öte yandan da yeni Anayasayı ilk kez seçilmiş parlamento yoluyla ve uzun süredir sürmekte olan ve sürecek olan sivil tartışmaların etkileriyle yapacak milletvekillerini seçecek olması nedeniyle de belki de siyasi tarihimizin en önemli seçimi.

Bu sürecin içinden bakarak, ülkenin entelektüel ağırlığını oluşturan modernleri ve aralarındaki farklılıkları anlamaya çalışmak bana önemli geliyor. Bu amaçla modernleri, kendi aralarındaki farklı kümelenmeleri tanımlamaya çalıştığım yazıların sonuncusu olan bu yazıda modern ama farklı üç hayat tarzı kümesini bir arada değerlendirmek istiyorum.

Aşağıdaki grafikte, gazete ve kitap okuma, internet kullanımı, bir partiye veya sivil toplum kuruluşuna üyelik ve başını örtme durumuna dair bulguları görüyorsunuz. Üç modern hayat tarzı kümesinin de gazete okuma oranları ülke ortalamasına göre oldukça yüksek. Fakat internet kullanımı ve kitap okuma da endişeli modernler ve muhafazakar modernlerde daha yüksek. Başını örtme durumu açısından ise üç küme arasında çok bariz farklılık gözleniyor.

Bu üç kümeyi tanımlamak için kullanılan sorular 172 adet olmakla beraber, değerlere dair olan 48 sorudan bazılarının bulgularını aşağıdaki grafikte görüyorsunuz.

Bireysel özgürlük alanındaki (örneğin, damadım/gelinim farklı mezhepten olabilir, gelinimin başı açık ya da kapalı olabilir) gibi sorularda endişeli ve mazbut modernlere nazaran muhafazakâr modernler biraz daha tutucu pozisyon alırken,  ülke hayatına dair demokratlık sorularında (örneğin, gerektiğinde asker yönetimi ele almalıdır) muhafazakar modernler daha demokrat tutum alıyorlar.

Laiklik eksenindeki sorularda ise (örneğin, hakim, savcı, öğretmen olarak çalışan kadınlar başını örtebilir) endişeli ve mazbut modernler daha laik bir tutum sergiliyorlar. Yine kadına bakış açısından muhafazakar modernler endişeli ve mazbut modernlere kıyasla daha baskıcı bir karakter gösteriyorlar.

Endişeli ve mazbut modernler şeriat gelmesinden daha çok korkar iken geleneklerden koğuş ve çocuklarının istediği eğitimi alamaması farklı oranlarda da olsa neredeyse ortak korku. Bunlara karşı endişeli ve mazbut modernler geçmiş beş yıl algısında ve gelecek beş yıl beklentisinde müthiş derecede kötümserlerken muhafazakâr modernler oldukça iyimserler.

Farklı değer, algı, beklenti ve yaşam biçimi eksenlerinde bakıldığında ise üç farklı modern hayat tarzı kümesi arasında farklar aşağıdaki grafikte daha net görülüyor.

Üç modern hayat tarzı kümesi de demokratlık ekseninde pozitif tarafta olmakla beraber muhafazakâr modernler daha demokrat bir profil gösterirken, endişeli ve mazbut modernler de laiklik konusunda daha net tutum içindeler. Özgürlükçülükte endişeli modernler en özgürlükçü küme olarak gözükürken, muhafazakar modernler daha çoğulcu değerlere sahip olarak ortaya çıkıyor. Muhafazakâr modernler için ibadet vazgeçilmez iken, mazbut modernler en kötümser küme.

Bu üç modern hayat tarzı kümesindekiler, ülkedeki devlet memurlarının yüzde 70’ini, özel sektör çalışanlarının yüzde 76’sını, serbest meslek erbabının yüzde 61’ini barındırıyor. Yine bu üç kümedeki toplam modernler ülkedeki yönetici pozisyonunda çalışanların yüzde 74’ünü, beyaz yakalı çalışanların yüzde 79’unu barındırıyor.

Bu üç kümedekiler ülkedeki üniversite mezunlarının yüzde 82’si, yüksek lisans, doktora gibi daha da eğitimlilerin yüzde 86’sı.

Eğer yeni bir toplumsal uzlaşma üretecek ve yeni anayasa yapacaksak önce bu üç kümenin insanları birbiriyle konuşacak, müzakere edecek, uzlaşacak. Çünkü aynı gündelik hayatın içinde, aynı mekanlarda, aynı alışkanlıklarıyla bir aradalar zaten. Ekranlarda tartışan, gazete yazılarını öğlen yemeğinde paylaşan, konuşan kümeler bunlar. Eğer bu üç küme içinde bile bir empati, diyalog, uzlaşma zemini yaratamaz isek dalga dalga tüm topluma yayılması gereken uzlaşma, barış ve huzur hayal olarak kalacak. O nedenle, nerede bu ötekiler diye aramaya gerek yok. Önce hemen yanı başımızdakileri anlamaya ve tanımaya çalışmakla işe başlayalım.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.