Bu kez İmralı süreci olarak adlandırılan sürecin sonunda barışa ulaşabilecek miyiz? Masadaki iki aktöre ve yalnızca onların anlaşacağı içeriğe bağlı kalırsak, hayır. Çünkü iki kişi de meseleyi silahlı çatışmaları durdurma öncelikli düşünüyor ve kendi pozisyonlarını, yararlarını Kürtler dahil tüm toplumun taleplerinden farklı bir önceliğe koyuyor olabilir. Bu doğaldır da. Çünkü her aktör süreç içinde giderek… Okumaya Devam Et
Tarih Arşivleri → Ocak 2013
Duvarlar ardında sivil siyaset
Siyasetin toplumsal ve siyasal sorunları çözme kapasitesinin son derece düşük olduğunu biliyoruz. Bu kapasite düşüklüğünün en önemli yapısal nedenlerinden birisi elbette parti denilen yapının örgütlenme biçimi. Ve buna en büyük neden de siyasal partiler yasasının bizatihi kendisi. Ama tek neden bu değil. Daha da önemli faktör bizdeki siyaset anlayışı ve siyaset yapma tarzı. Bu sorunlu… Okumaya Devam Et
Değerler ve hayat pratikleri
Son otuz, kırk yılın değişen hayat ritmi ve siyaset eliyle çözülemeyen toplumsal, siyasal sorunlar nedeniyle sade bireylerin zihin haritalarında iki önemli değişiklikten söz ediyordum önceki yazıda. Birincisi zihinlerimizde bireysel hayat ile ülke hayatının tümüyle iki ayrı katmanda, iki ayrı zaman diliminde, iki ayrı duygu hali ve bakışla yaşanmakta oluşuydu. İkincisi ise değerler ile gündelik hayat… Okumaya Devam Et
İki ayrı hayat
Siyasetin genel olarak siyasi sorunları çözme kapasitesinin düşük. Ta ki sorun kendi dinamikleriyle sürdürülemez hale gelip, kendi çözümünü dayatana kadar. O zamana dek siyaset müzakere-ikna-uzlaşma süreçleri içinden değil siyasi kavgalar ve kutuplaşma üzerinden sorunları yaşıyor. Bu meselenin çok farklı nedenleri ve sonuçları var elbette. Ben daha çok siyasal sonuçlarına değil toplumsal ve gündelik hayat üzerindeki… Okumaya Devam Et
Aykırı sorular
Yaşayabileceğimiz en kötü zamanlar bugünler mi? Belki de bugünler en iyi zamanlardır. Her ikisi de doğru olabilir, neye ve nereden baktığımıza göre değişir. Biliyoruz ki ülke hayatına bakışta bu iki uçta da değerlendirme yapanlar var. Kürt meselesi çerçevesinde bakınca galiba iki bakışın da haklılık payı var. İki nedenden dolayı. Birincisi yakın gelecek açısından. Kürt meselesinde… Okumaya Devam Et
Çok anahtarlı kapı
Bu denli karmaşık, çok boyutlu, çok aktörlü hale gelmiş Kürt meselesi yalnızca iki kişinin bir masaya oturması, anlaşması ve el sıkışmasıyla çözülebilir mi? Bu iki kişi, hangi güçte, hangi yetkilere sahip olursa olsun, ikisinin anlaştık demeleri yeter mi? Çözüme yetmeyeceği açık. Yine de o iki kişinin çözme arzu ve kararlılıkları çözüme giden yolun bin adımından… Okumaya Devam Et
Psikolojik ambargolar
Kürt meselesi Türkiye siyasetinin tüm aktörleri için hayatla sınav bir bakıma. Siyasi sorunlarımıza darbe veya vesayetin dayatması gibi olağanüstü koşullarda hayatın akışına ters çözümler üretmişiz. Ya da Avrupa Birliği ön koşulları gibi nedenlerle ilerlemeci çözümleri kabul etmek zorunda kalmışız. Kendi siyasi aktörlerimizin inisiyatifleriyle bir siyasi sorunu müzakere-ikna-uzlaşma süreçleriyle çözmüşlüğümüz neredeyse siyasi tarihimizde yok. Buradan bakınca… Okumaya Devam Et
Barışı inşa etmek
İkircikli ve huzursuz geçen bir yılın ardından gelen siyasi hamle çok şeyi değiştirecek görünüyor. Öcalan veya PKK ile bürokratların görüşmesinden farklı bir durum var artık. Hem Öcalan hem de BDP sürecin doğrudan içinde. Bu tarafta ise memurlar değil, doğrudan Başbakan’ın, hükümetin, Ak Parti’nin açık siyasi iradesi var. Tam da bu kez farklı olan tarafların kimliklerindeki… Okumaya Devam Et
Gelecek kaygısı
15-30 Yaş aralığında 17 milyonu aşkın genç nüfus var. Bu genç nüfusu kabaca “okuyanlar”, “çalışanlar” ve “oturanlar” olarak üç kümeye ayırmak ve adlandırmak mümkün. Bu üç gençlik kümesinin ruh halleri, tercihleri ve tutumları da birbirinden oldukça farklı. Ama ortak bir noktaları var, kötümser oluşları! Gençlerin hareketlerini belirleyen en önemli unsurlardan birisi geleceğe dair kaygı ve… Okumaya Devam Et