Dört yüz milyar dolar harcadık! Ya Kürtler?

Kürt meselesini konuşurken genellikle şöyle bir dil kullanıyoruz. Dört yüz milyar dolar harcadık, beş bin şehit verdik, vs. vs. Hatta bu rakamı altı yüz veya yedi yüz milyar dolar diyen devlet yetkilileri, bakanlar bile var. Bu dilin oldukça sorunlu olduğunu düşünüyorum ben. Üsten bakan, karşıdakine üstelik mağdur olana uğruna harcanan bedeli hatırlatan, kibirli bir dil… Okumaya Devam Et

Toplumsal çatışmalarda eğitimin rolü

Bugün ülkede derin bir siyasal kutuplaşma yaşıyoruz ve bu kutuplaşma giderek hayat tarzları ve etnik aidiyet kutuplaşmasına dönüşüyor. Öte yandan da Kürt meselesi etrafında şiddet ağırlıklı bir tartışma ve çatışma sürüyor. Toplumsal hayatı iki eksen üzerinden açıklamaya çalışırsak, birinci eksen önce siyasi tercih farklılıklarından oluşurken giderek yerini hayat tarzı farklılığı alıyor. İkinci eksen ise Türk-Kürt… Okumaya Devam Et

Milliyetçi ezberlerin yaratılmasında eğitimin rolü

Yeni hayatın değişen karakteristiklerinden birisi bilgi ve deneyimin anonimleşmesi bana göre. İletişim ve bilişim teknolojilerinin ve uygulama alanlarının bu denli yaygınlaşması çok temel bazı şeyleri değiştirdi. Birincisi bu teknolojiler ulaşılabilir hale geldi. Bugün iki yüz dolar mertebelerinde ederi olan bir bilgisayar edinebilmek olanaklı ki, bu bilgisayar NASA’nın aya adam gönderdiği bilgisayardan on kat daha güçlü… Okumaya Devam Et

Var olma talebi olarak demokrasi

Şimdi, yine bir zihniyet sınırına vardık. Gündelik hayatta karşımıza çıkan birçok durumu bildik zihniyet haritalarıyla ve kavramlarıyla açıklamakta zorlanıyoruz. Bildik zihniyet haritalarına göre karşımıza çıkanları anlamlandırmakta ısrar ettikçe de çıkmaz sokaklara giriyoruz. O zaman da ya komplolar ya da kendimizle bile çelişkiye düşen anlamlandırmalar çıkarıyoruz. En özgürlükçü değerleri sahip olan, kendi özel hayatında özgürlükçü tutum… Okumaya Devam Et

Yeni hayatın çok alametleri belirdi

Sade vatandaşın önce Tunus’ta sonra Mısır’da örgütsüz, ortak bir ütopyasız,  siyasi lidersiz bu kalkışmalarının sonuçları itibariyle bir devrim olduğunu kabul etmeliyiz. Bu devrimden çıkarılacak dersler var. Fakat bu dersler bazılarının imalarındaki gibi yalnızca iktidara utangaç laf çakmalar değil. Domino etkisinden söz ederken, o dominolardan birisinin de Türkiye olması hayali de değil. Bu sade vatandaş devrimlerinin… Okumaya Devam Et