CHP seçmeni değişime karşı mı?Son zamanlarda gerek CHP gerekse de endişeli modernler üzerinden değişim tartışılıyor. Tartışmanın bir tarafındakiler CHP tabanının da endişeli modernlerin de karakterleri nedeniyle değişme potansiyeli taşımadıklarını iddia ediyor. Tartışmanın öbür tarafı ise CHP’nin ve tabanının değişebileceğini, değişim potansiyeli taşıdığını iddia ediyor. Bildiğim kadarıyla bu konuda yapılmış özel bir araştırma olmamakla beraber, hem endişeli modernleri ilk kez bulgularla tanımlayan ve adlandıran araştırma KONDA’nın 2008 yılında yaptığı Hayat Tarzları Araştırması” ve bu araştırmanın bulgularını değiştiren ya da daha ileri götüren yeni bir araştırma yok. Bu nedenle hayat tarzları araştırması bulgularından devam edelim.
Hayat tarzları araştırmasında değerler alanında sorgulanan 6 değer kümesi vardı: özgürlükçülük-tutuculuk, demokratlık-otoriterlik, yenilikçilik-muhafazakârlık, laiklik-anti-laiklik, çoğulculuk-bireysellik, küresellik-yerellik.
Bu araştırmadaki yenilikçilik-muhafazakârlık değer kümesinde kullanılan altı soru üzerinden CHP seçmenine ve endişeli modernlere bakalım. Birinci grafik Türkiye ortalaması, Ak Parti ve CHP seçmenlerine dair bulguları gösteriyor. (Cevap seçenekleri: Kesinlikle doğru-doğru-ne doğru ne yanlış-yanlış-kesinlikle yanlış. Grafik kesinlikle doğru ve doğru cevapları toplamını gösteriyor.)
Öncelikle dikkat çekici olan Türkiye ortalaması ile CHP ve Ak Parti seçmenleri arasında yenilikçilik anlamında özel bir farklılık görülmemesi. İkinci dikkat çekici nokta ise Türkiye insanının hangi partiden olursa olsun aslında yenilikçi bir karakter gösteriyor olması.
Özel bir farklılık göstermediği için yalnızca CHP seçmenleri üzerinden değil, genel olarak ülkemiz insanları üzerinden bakalım. Toplumun yüzde 46’sı yeni fikirlerin, yüzde 49’u yeni teknolojilerin, yüzde 47’si de yeni ürünlerin hayatına olumlu katkı yapacağına inanıyor. Hemen söyleyeyim, bu üç konudaki soruya “yanlış” cevapları yüzde 25, “ne doğru ne yanlış” cevapları da yüzde 25 civarında dolaşıyor. Toplumun yarısı yeni fikir, ürün ve teknolojilerden yana tutum gösteriyor.
Ülke için değişimlere bilinçsel, duygusal ve davranışsal tutumlarına bakıldığında da yine özel farklılıklar gözlenmiyor. Toplumun yüzde 68’i “Türkiye’nin gelişmesi için yapmamız gereken değişiklikleri desteklerim” diyerek değişime davranışsal tepkisini olumlu tarafta gösteriyor. “Türkiye’nin gelişmesi için yapmamız gereken değişikliklerin hayatıma olumlu katkısı olacağına inanırım” diyen yüzde 71 olumlu bilinçsel tepki gösteriyor. Son olarak da yüzde 73’ü “Türkiye’nin gelişmesi için yapmamız gereken değişiklikler sinir bozucu olabilir” diyerek duygusal olumsuz tepkisini gösteriyor.
Görüldüğü gibi toplum son derece soğukkanlı olarak bazı değişiklikler sinir bozucu olsa / olduğuna inansa da değişikliklerin olumlu olacağını ve destekleyeceğini söylüyor.
Yine altını çizmeliyim ki, bu konuda sanıldığı gibi parti tabanları arasında da özel bir farklılaşma yok.
Endişeli modernler de değişimci mi?
Hayat tarzları araştırmasının temel bulgusu olarak toplumda farklı hayat tarzlarına sahip dokuz ayrı küme saptamış, adlandırmış ve bulguları paylaşmıştık. İsteyen, merak eden hala bu araştırmanın özet bulgularına www.konda.com.tr adresinden ulaşabilir. Bu araştırmaya göre toplumun üçte biri civarında olan hayat tarzı üzerinden tanımlanmalarıyla modernler, bizim adlandırmamızla endişeli modernler, mazbut modernler ve muhafazakar modernler olarak da üç kümeye ayrılıyordu.
Bu üç kümenin ikisinde, endişeli modernlerde CHP oyu yüzde 66, mazbut modernlerde yüzde 69. Zaten bu iki kümedeki CHP oyları, toplam CHP seçmeninin yüzde 56’sını oluşturuyor. Bu nedenle de CHP tabanı değişimden yana mı sorusuna cevap ararken bu iki kümenin yenilikçilik-muhafazakârlık eksenindeki tutumlarına bakmak gerekiyor.
Aşağıdaki ikinci grafik endişeli modernleri, mazbut modernleri, CHP seçmenlerini ve Türkiye ortalamalarını beraberce gösteriyor.
Grafikte de görüldüğü gibi çok özel bir farklılaşma hayat tarzı kümeleri arasında da gözlenmiyor. Endişeli modernlerin yüzde 47’si yeni fikirlerin, yüzde 49’u yeni teknolojilerin, yüzde 47’si yeni ürünlerin hayatlarına olumlu katkısı olacağına inanıyor. Endişeli modernlerin yüzde 68’i ülke için gereken değişiklikleri destekleyeceğini, yüzde 71’i bu değişikliklerin hayatına olumlu katkısı olacağını, yüzde 73’ü de bu değişikliklerin yine de sinir bozucu olacağını düşünüyor.
Mazbut modernlerin ise yüzde 58’i ülke için gereken değişiklikleri destekleyeceğini, yüzde 66’sı bu değişikliklerin hayatına olumlu katkısı olacağını, yüzde 70’i de bu değişikliklerin yine de sinir bozucu olacağını düşünüyor. Mazbut modernlerin tanımlamasına burada uzun uzun girmeyeceğim ama genel olarak söylenecek şey, bulguların gösterdiği önemli noktanın, endişeli modernlerin de mazbut modernlerin de değişim ve yenilikten yana olduklarıdır. Hatta endişeli modernlerin yenilikçilik değerleri ülke ortalamasından biraz daha yüksektir.
Bu bulguların bence ima ettiği şey ülke insanı da CHP seçmeni de esas olarak değişim ve yenilikten yanadır, sinir bozucu olduğunu bilse de. Kaldı ki, böylesi gelir adaletsizliği, eğitim, mesleksizlik, işsizlik, kimlik dertleri olan insanların değişime karşı olduklarını varsaymak ve bunun üzerine teoriler inşa etmek yanlıştır.
Mesele ülke insanından veya CHP seçmeninden kaynaklanmamaktadır. Mesele CHP yönetiminin partiyi nereye doğru değiştirmek istediği, tabanının algı ve beklentilerini nasıl yönettiği ve asıl önemlisi bu algı ve beklentileri nasıl ve nereye doğru dönüştürmek istediğiyle ilgilidir.