Dilimizde “komşu komşunun külüne muhtaçtır” diye bir söz var. Bu sözün ima ettiği şey komşuluğun yalnızca bir mekânsal paylaşım olmadığı. Komşuluk aynı zamanda derdi de sevinci de paylaşmak. Hatta biliş, tanış olma halinden öteye, hayattaki varoluş biçimlerinden ya da zeminlerinden birisi komşuluk. Dilimizde komşuluk gibi mekânsal aidiyetten, mekânsal paylaşımdan kaynaklanan bir başka ilişki tanımı daha… Okumaya Devam Et
Kategori → T24.com.tr Yazıları
Referandumun ardından-4 Türkiye’yi yeniden düşünmek
Kimliklere ve kutuplaşmalara sıkışan yalnızca siyaset zemini değil. Giderek toplum gündelik hayatın içinde kimliklere, kutuplaşmalara sıkışıyor. Daha önemlisi toplum giderek endişe ve korkularını öne koyduğu bir gündelik hayat kuruyor. Dünyada ve ülkemizde ütopyalar çağı değil korku çağı yaşıyoruz. Örneğin seçmen tercihlerinin oluşumunda neden, kimden yana olduğumuzdan daha çok neye, kime karşı olduğumuz duygusu giderek etkisini… Okumaya Devam Et
Referandumun ardından-3 Türkiye’nin tıkanıklığı
Referandumun ardından bugünün karmaşık, çok boyutlu, çok aktörlü sorunlarını çözebilir miyiz? Bundan önce asıl soru, referandumun konusu olan değişiklikler bu sorunlara ne kadar çözüm üretecek? Sürdürülebilir olacak mı? Bu sorulara cevap verebilmek için meselenin iki ayrı katmanına bakmamız gerekiyor. Birinci katman toplumun ihtiyaç ve talepleriyle anayasa değişikliklerinin örtüşüp, örtüşmediği. AkParti bir bakıma başardı ve referandumda… Okumaya Devam Et
Referandumun ardından-2 Sonucu ve tabloyu belirleyen küresel ve yerel dinamikler
Referandumu, hatta ülkedeki genel siyasi durumu yalnızca iç dinamik ve siyasi aktörlerden okumak anlamlı değil bana kalırsa. Dünyada ve bölgede yaşananlar, küresel eğilimler, dinamikler ve aktörler de yaşadıklarımızı açıklamak bakımından gerekli. Son yıllarda yaşanan siyasi dinamiklere, gerilimlere ve son beş yılda dünyanın neresinde olursa olsun seçim sonuçlarına, siyasi hareketlere bakıldığında genel bir küresel siyasal krizle… Okumaya Devam Et
Referandumun Ardından-1 Sonucu ve tabloyu neler belirledi?
Referandumun kapsamlı sayısal analizlerini KONDA 1 Mayıs günü yayınlayacak. Sayısal analizler bir yana referandumun siyasal analizini yapmaya çalıştığımızda ve temel karakteristiğini, rengini gösteren çıkarımları sıraladığımızda neler ortaya çıkıyor? Birincisi; Türkiye siyaseti Ak Parti ve “diğerleri” diye ayrıştı. Hatta Ak Parti’nin içinde varolan ya da siyasal İslam geleneğinden gelen bazı gruplar ya sandığa gitmedi ya da… Okumaya Devam Et
Dünya nereye?
Dünya bunalımda. Avrupa Birliği derin bir krizde. Orta Doğu savaşta. Ukrayna’da, Kafkaslarda ne olduğunu bilen var mı? Dünya değişime direniyor. İster bilgi toplumuna geçiş, ister post modern dönem, ister neo-liberal düzen, bugünkü hayatın adına ne dersek diyelim insanlık derin bir vizyonsuzluk, ütopyasızlık yaşıyor. Ülkede yaşadığımız tıkanma ve derin bir felakete doğru gidiş yalnızca bize özgü… Okumaya Devam Et
Kürt meselesini yeniden düşünmek
Ülke siyaseti Başkanlık konusu etrafında iyice keskinleşen Erdoğan karşıtlığı ve yandaşlığının güncel şehvetine kapılmışken, yalnızca son on günde yaşananlar bile Kürt meselesinin temel dinamiklerinde nasıl bir radikal değişiklik olduğunu gösteriyor. PKK Rus yapımı bir füze ile bir askeri helikopteri düşürdü. Yine PKK bomba yüklü bir kamyonla Kürt köylülerini katlettiği gibi üstüne de o köylüleri suçladı…. Okumaya Devam Et
Çıkmaz sokaktayız duygusuna teslim olmamak
Ülke Erdoğan’ın siyasi manevralarına kilitlenmiş durumda. Hiçbir siyasi aktör Erdoğan’ın siyasi hamlelerine kilitlenmeyi açamıyor ya da Erdoğan’ın senaryolarını bozamıyor görünüyor. Ülke Murat Menteş’in cümlesiyle yapay umutlarla hakiki felaketler arasına sıkışıyor. Erdoğan iktidarı düşerse ya da Erdoğan başkan olursa her sorun çözülür yaklaşımları nedeniyle karşı karşıya olunan hakiki felaketlere karşı ağır bir uyuşma ve hissizleşme yaşanıyor…. Okumaya Devam Et
Katliam sonrası seçmen ne yapar?
Kamuoyundaki genel havaya bakıldığında 1 Kasım seçimlerine dair henüz radikal bir beklenti içinde olan yok. Bunun birkaç sebebi var. İlki, zaten son 10 yıldır seçimden seçime oy sayılarında radikal değişiklik olmuyor. Seçmen tercihlerinde kayda değer değişimler 1983-2002 arasındaki seçimlerde olsa da bugün böylesi radikal değişikliklerin olmamasının daha yapısal nedenleri var. Ülke siyaseti dört partiye konsolide… Okumaya Devam Et
Bu kör sokaktan çıkış var
Korkularımızı çoğaltmak, ölümü normalleştirmek, sıradanlaştırmak istiyorlar. Sokağa çıkmayalım, metrolara, metrobüslere binmeyelim, çarşılara gitmeyelim, korkulara teslim olalım istiyorlar. Protesto etmeyelim, itiraz etmeyelim istiyorlar. Razı olalım istiyorlar. Can güvenliğimiz için özgürlüklerimizden vazgeçelim, ölümler olmasın diye sıkı düzene razı olalım istiyorlar. Korkutmayı, toplumu bir şeylere razı etme politikası olarak korkuyu kullanmayı en iyi bu topraklar biliyor. Defalarca yaşadık…. Okumaya Devam Et