Toplumun nabzını sık sık tutan KONDA’nın yöneticisi Bekir Ağırdır Mardin olayını yorumladı Ağırdır: Ülkenin aydınları Güneydoğu’daki çaresizliğin ve yoksulluğun farkında değil. Yaşananları Yeşilçam filmleri sanıyorlar. Sorunun çözümleneceğine olan inanç zayıflıyor. Mardin’de yaşanan katliam hepimizin suratında bir tokat gibi patladı. Korucu sıfatıyla, devlet eliyle silahlandırılmış akrabalarının kurşunlarına hedef olan 44 kişi -kırk dört insan!- başımızı çevirip… Okumaya Devam Et
Kategori → Diğer Yazılar
Değişimin temsilcisi AKP mi?
Sayın Başbakan Salı günkü grup toplantısında “AKP değişimin temsilcisi ve öncüsüdür” diyordu. Bu sav günlerce ve sayfalar dolusu tartışılabilir. Tartışılmalı!
Hayatı dizilerden mi öğreniyoruz?
Bir TV söyleşisinde tiyatrocu Şevket Çoruh, “Hayatı dizilerden öğreniyoruz” diyordu. Televizyon dizileri son yılların önemli bir fenomeni halinde. Bir kesim, “dizilerle halkın uyutulduğunu, uyuşturulduğunu” söylüyor ve izlemediğini iddia ediyor. Öte yandan da haftada sekiz ya da on diziyi kaçırmadan izlediğini söyleyenler var.
Yeni Anayasaya ihtiyacımız var
Hem devlet ile vatandaş arasındaki hem de toplumun iç mutabakatı bozulmuş durumda.
İç göç sorununu yeniden düşünmek
Geçen hafta içinde Adana Mimarlar Odası’nın düzenlediği “Kent Yoksulluğu ve Mimarlık Paneli”ndeydim.
Tanrı ile devlet arasına sıkışmış siyaset
Bir önceki yazıda değinmiştik, Cumhuriyeti demokratikleştirmeyi, Cumhuriyetin hedefi olan ekonomik kalkınma ve toplumsal modernizasyonun yanına küreselleşme ve demokratikleşme boyutlarını da koyan yeni projeyi üretemedik. Daha doğrusu bunu yapması gereken siyaset, zamanın ruhunu yakalayamadı, projeyi yenileyemedi.
Siyaset Cumhuriyet’i reforme edemedi
Köşe yazarlarında, televizyonlardaki tüm tartışmalarda genellikle güncel siyaset üzerinden konuşuyoruz. Tıpkı futbol programlarındaki yorumcular gibi her bir pozisyonu “ileri al, geri sar” didik didik ediyoruz.
Yurttaş olmak
Dün Genel Kurmay Başkanı konuşmasında KONDA’nın “toplumsal yapı araştırmasına” atıfta bulundu. Okuyucuyu bu konuda biraz daha bilgilendirmek amacıyla özetleyeyim.
Nihayet demokrasi kavşağında buluştuk
Okurun “yine mi kutuplaşma” demesi pahasına yine kutuplaşmadan söz edeceğim. Çünkü hem şu anda toplumun önündeki en büyük belanın potansiyelini barındırıyor hem de yerel seçimin sonuçları itibariyle de önemli bir fırsatı.
Avrupa’nın taşrası olmak
Obama’nın Türkiye’ye geldiği Pazartesi günü ulusal gazetelerin neredeyse yarısının manşeti Obama’nın NATO zirvesindeki “Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne alın” sözüydü. Manşetin alt başlığında da Sarkozy’nin “hayır” cevabı vardı.