Olan biteni anlamaya ve siyaseti analiz etmeye çalışırken genellikle sade vatandaş üzerinden baksam da bu kez siyasi aktörler üzerinden bakmaya çalışacağım. Hele de bu yazıyı kritik Anayasa Mahkemesi kararı öncesi yazınca, bu yaklaşım zorunlu gibi geliyor bana.
Kategori → Diğer Yazılar
Küçük, sade, normal şeyler…
Küçük, sade, normal şeyleri unuttuk. Hayatlarımız hep bir yıldızın parladığı anı beklemekle geçiyor. Büyük aşkı, büyük piyangoyu, bir işte fark edilip genel müdür olmayı, bir yazıda keşfedilip medya şöhreti olmayı… Spor yapacaksak illa yamaç paraşütü, öyle yürüyüş falan kesmiyor bizi. Aşksa, illa dünyanın en büyük hikâyesini yazmalıyız. Günlük dertlerimize dair de ülke hayatına dair de… Okumaya Devam Et
Son çıkıştan önce bir çıkış daha var
Son bir aydır, dış politikadaki gelişmeler ve gerilimler, artık tamamen hukuk kuralları dışına çıkıp siyasallaşmış yargı kararları ve şimdi de PKK’nın şehirlerde ve siviller de dahil saldırılarıyla başka bir evreye geçmiş Kürt meselesi ve terör meselesi…
Yeniden başlamak
İster kutuplaşma üzerinden bakalım, ister terör meselesi üzerinden bakalım, temel soru şu: Böyle bir ülke hayatı (giderek de bireysel hayatları esir almaya başlayan) sürdürülebilir mi? Sürdürmeli miyiz?
Kim kazandı kim kaybetti
Açılım meselesinde gele gele nereye geldik? Geçen haftalarda yaşanan Tokat ve DTP’nin kapatılması olaylarından sonra bu muhasebeyi her halde liderlerden Başbakana kadar tüm siyasiler yapıyordur. Biz sade yurttaşlara da aktörlerin, Kürt sorununun çözümü yolunda daha doğru işler yapmalarını ummaktan ve çözümsüzlüğün getireceği belalardan uzak olmayı dilemekten başka bir şey kalmıyor.
Kutuplaşma, ötekileştirme ve manevi şiddet
Son günlerde yoğun tartışmaları olan “Mavi Marmara’ya İsrail baskını” ve “dış politikada eksen kayması” meseleleri üzerine bir anket yapsak, sonuçlarının ne olacağını merak ediyor musunuz?
Siyasette ve Toplumda Kutuplaşma – Yazı Dizisi
Son söz olarak şunu söylemeliyiz ki, kutup dediklerimiz de sonuçta aynı bütünün, aynı toplumun parçaları, kesimleri, kümeleri ve yurttaşlarıdır. Ortak kadere olan inancımızın ve ortak geleceğe olan umudumuzun diriliği ve heyecanı bu sorunu aşmamız yolunda başlangıç noktamızdır. Yani ötekileştirdiklerimiz ve karşı kutupta olduğunu varsaydıklarımız aynı zamanda kader ortaklarımızdır. yazı dizisinin tamamı için www.konda.com.tr
SİYASETTE VE TOPLUMDA KUTUPLAŞMA
SİYASETTE VE TOPLUMDA KUTUPLAŞMA KONDA verileriyle “Kutuplaşmanın Fotoğrafı” BEKİR AĞIRDIR 13-17 Haziran 2010 RADİKAL gazetesinde yayınlanmıştır KONDA VERİLERİYLE SİYASETTE VE TOPLUMDA KUTUPLAŞMA İÇİNDEKİLER 1. SİYASET ve KUTUPLAŞMA. 2 1.1. Siyasal Kutuplaşma Tartışmaları 2 1.2. Partiler ve Siyaset 2 2. GÜNCEL SİYASİ TARTIŞMALARA BAKIŞ. 5 2.1. Bazı siyasi… Okumaya Devam Et
TÜRKİYE SİYASETİNDE YENİ DÖNEM
TÜRKİYE SİYASETİNDE YENİ DÖNEM Bekir Ağırdır Ağustos/2007 Radikal Gazetesi 26-30,08,2007 1. YENİ PARTİ İHTİYACI. 2 1.1. En acil sorunlarımız ne?. 2 1.2. Bu acil sorunları hangi parti çözer?. 3 1.3. Bu sorunları çözebilmek için yeni partiye ve yeni lidere ihtiyaç var mı?. 3 1.4. Demografik dağılım… 4… Okumaya Devam Et
Demokratikleşmenin anahtarı
Önceki yazıda ülkenin demokratikleşmesi önündeki engelleri irdelerken zihniyet ve kurumsal yapılar olarak ikiye ayırmıştık. Zihniyet deyince vatandaşa olan güvensizlik ve farklılıkları yok sayarak tek tip vatandaş ve tek tipleştirilmiş monolitik bir toplum tahayyülü öne çıkıyor. Kurumsal yapıların önde gelenleri ise, siyaset, yönetim düzeni, ordu ve hukuk, kurumları-yasaları-zihniyetleri ile demokratikleşmenin önündeki engeller.