Bana anayasa verme, anayasa yapmayı öğret

Bir gazete yayın yönetmeninin geçenlerdeki yazısının başlığı “yeni bir anayasaya ihtiyacımız var mış?” idi… Mealen özetlersem, yazarımız, “anketlerde, yorumlarda halk yeni anayasa istiyor lafının gerçeği yansıtmadığını, halkın eski anayasayı bile bilmediğini, böyle bir talebi olamayacağını, yazılan söylenenlerin politik bir manevra ve hileli yönlendirme olduğunu, halkımızın adının başına yeni sıfatı eklenmiş her şeyi hevesle ama içeriğini… Okumaya Devam Et

Meclis’in ve Anayasa’nın düğümleri

Nihayet BDP’nin de yemin etmesiyle meclis gerçekten çalışmaya başlayacak. Umarım ki artık siyaset dilinden konuşmaya başlayacağız. Bu Meclisin ve önümüzdeki yılın en önemli gündemi yeni anayasa yapılması olacak. Yeni anayasa üzerinden bakılınca Meclis’in ve yeni anayasanın siyasi düğüm noktaları şimdiden belli.  Anayasanın nasıl yapılacağı ve içeriğinin ne olacağı, siyasetin bu düğüm noktalarını nasıl aşacağına bağlı. 

Çözümsüzlükten çözüm çıkarmak

Kamuoyunda sıkça sorulan ama hala tam ve ikna edici olarak da cevabı verilmemiş olan soru, neden PKK ile yapılan görüşmeler kesildi? Ne oldu da terör, şiddet ve savaş dili her şeye hakim oldu? Temel görüşleri özetlemeye gerek yok ama şematik olarak iki görüş var. PKK içi farklılaşmalar, PKK’nın halk savaşını hızlandıracağına seçimlerden önce karar verdiği,… Okumaya Devam Et

Devletin derin ideolojisi

Mavi Marmara baskını ve kriziyle başlayan ve giderek İsrail’le daha sert bir krize dönüşen gelişmeler sırasında sıkça uluslar arası deniz hukukuna ve uluslar arası mahkemelere gitmek de dillendirildi.  Bu adımın birkaç yazar ve yorumcu dışında yaygın olarak dillendirilmeyen kısmı ise Türkiye’nin bu problem nedeniyle uluslar arası mahkemelere gidemeyeceği, çünkü zaten uluslar arası deniz hukukunu düzenleyen… Okumaya Devam Et

Kürt meselesi ve toplumsal psikoloji

12 Eylül ile ilgili hemen tüm tartışmalarda halkın tepkisi (tepkisizliği) ile ilgili genel bir mutabakat gözlenir: Halkın 12 Eylül’ü sevinçle karşıladığı, yapılanlara genel bir toplumsal kabulün olduğu, nitekim Anayasa’nın yüzde 92 oyla onaylandığı vb. Bu durum üzerinden yorumlar ve anlamlandırmalar farklı olsa da çıkış noktası bu kabuldür.

PKK’yı bitirerek Kürt meselesini çözmek

Kürt meselesinde bunca yıldan sonra yine “önce terörü bitirmek gerek” noktasına geldik. Gazete haberlerinde kara harekatının yakın olduğu, Irak’ın, İran’ın ve hatta ABD’nin de son ve nihai vuruş için destek ve işbirliğinin arandığı, sonrasında artık askerler yerine özel eğitimli polislerin etkin olacağı, komutanlar yerine valilerin yetkili olacağı, vs. vs. bir sürü şey yazılıyor, yorumlanıyor.   

Sizce ‘barış’ kelimesi ne anlama geliyor?

Yeniden alevlenen ve şiddet dilinin rehin aldığı Kürt meselesini ne zaman konuşmaya başlasak şöyle bir cevap çok yaygındı: “Ne istediler de yapamadılar?” Şimdi bu yaklaşım zihniyetinin benzeri Ak Parti’li kadrolar ve destekçisi yorumcularda da başladı: “Açılımla çok şey değişti, hala ne istiyorlar?” İki farklı siyasi uçtan insanların son zamanlarda paralel bir söylem ve dil tutturdukları… Okumaya Devam Et