Gezi Parkı direnişinin siyasal ve toplumsal sonuçları (1)

Çok konuşacağız üzerinde. Alışıldık ve gündelik siyaset tarzı ve dilinden sıyrılıp daha serinkanlı, sağduyulu düşünmelere ve konuşmalara ihtiyacımız var. Direniş romantizmine, iki taraflı gaz vericilere, “bilerek yanlış yapanların” maç spikerliklerine ve yorumlarına kapılmamalıyız. Tüm hayatımızı, var olan siyasal zemini ve bildik siyaset yapma tarzını değiştirecek bir fırsatı “Ak parti yandaşlığına ve karşıtlığına” kurban etmek hayata,… Okumaya Devam Et

“Sınavlara gidiyoruz, geleceğiz”

“Bugünden itibaren tüm yurda ve hatta dünyaya yayılan mücadelemizden gelen dinamizmle ve gücümüzle ülkemizde yaşanan her türlü haksızlığa ve mağduriyete karşı direnişi devam ettireceğiz.” Taksim Dayanışmasının biraz önce medyaya düşen açıklaması bu cümleyle bitiyor. Haksızlık ve mağduriyet genel bir tanımlama. Kulağa da hoş geliyor. Ama Gezi Parkı direnişini de bundan sonra yapılması gerekenleri ve yapılabilecekleri… Okumaya Devam Et

Hala anlaşılamayanlar

Gezi Parkı direnişiniz 17. günü ve hala direnişin ruhunun, karakterinin ve dinamiklerinin anlaşılamadığı görülüyor. Halbuki tam da buralardaki yeni anlama ve açıklama çabaları yeni siyaseti ve yeni hayatı anlamamızı sağlayacak ki asıl direnişin üreteceği dip dalgaları besleyen enerjiyi buralarda. Beni bu dakikada korkutan şey olacaklardan daha çok ülkeyi, şirketleri, bankaları, sendikaları, odaları, medyayı yönetenlerin çoğunun… Okumaya Devam Et

Rest çekmek mi diz çökmek mi yoksa bir an durup, düşünmek mi?

Herkes Gezi Parkı direnişinin siyasi sonuçlarını merak ediyor. Temel soru şu, Ak Parti’nin oy orana iner mi? Kaça iner? Bu soru eminim sizin de merakınızı gıdıklıyor. O zaman ben size bir soru sorayım: Niçin başka bir partinin oyunun bu direniş sonrası kaça çıktığını merak etmiyoruz? Hemen herkes aslında cevabı biliyor. O nedenle bu sürecin asıl… Okumaya Devam Et

Gezi Parkı direnişi dipte neleri değiştiriyor

Yaşadığımız sürecin neleri değiştirdiğini ve gelecekte de neleri değiştireceğini daha çok konuşacağız. Konuşmalıyız da. Yaşananların ne tek bir cümlelik tanımı var ne de açıklaması. Kolaycılığa kapılmadan, gaza da gelmeden siyaset kültüründe ve asıl toplumun psikolojisi ve davranış kodlarında nelerin değişmekte olduğunu anlamamız gerek. Mesele yalnızca bu on günden sonra kimin oy oranının, kaça indiği veya… Okumaya Devam Et

Taksim notları

Taksim’de ne oldu? Gezi Parkını koruma amaçlı, Taksim Platformu etrafında uzun zamandır çok az sayıdaki kararlı ve dirençli insanın yürüttüğü eylem, nasıl oldu da bir kitle hareketine dönüştü? Geçtiğimiz beş günlük süreç birçok şehir efsanesini de yerle bir etti. 1.             Apolitik gençlik efsanesi yıkıldı En yaygın, kabullenilmesi en kolay efsaneydi bugünün gençliğinin apolitik olduğu. Zaman… Okumaya Devam Et

Ekonomik adaletsizlik

Ekonominin başarı ölçüsü yalnızca büyüme oranları mıdır? Ya da büyümenin getirdiği fırsatlar denilince yalnızca tüketicilerin sayısının ve gelirinin artmasını mı anlamalıyız? Ülkenin ekonomik notu ya da başarı değerlendirmesi tek başına o yılın enflasyonu, işsizliği, büyümesi gibi yalnızca ekonomik verilere mi dayanıyor? Ekonomist olmadığım için o kadar da anlamıyorum bu meselelerden. Ama yine de ekonomiye dair… Okumaya Devam Et

Çevre bilinci olmayan cahil toplum (mu?)

Her birimiz günlük hayatımızda evlerde kullandığımız enerji türleri, ulaşım tercihlerimiz, tükettiğimiz gıdalar ve diğer her türlü ürün bir biçimde doğayı etkiliyor. Doğrudan enerji tüketimimiz ve bu enerjinin üretilmesi için kaynakların tüketilmesi veya zararlı sera gazları salınımı gibi sonuçlar üretiyor. Bu da çevrenin doğrudan veya dolayı olarak zarar görmesine yol açıyor. Kişilerin çevreye bu şekildeki etkileri,… Okumaya Devam Et

Nükleer enerjiyi referanduma götürsek…

Çözüm süreci, Suriye, üçüncü havaalanı ihalesi gibi tartışmaların gölgesinde hükümet nükleer santrallerin yapım sözleşmesini imzaladı. Bu gürültü içinde nükleer enerji meselesi de yeterince tartışılmadan arada kaynatılmış oldu. Ülkenin ekonomik gelişmesi, enerji ihtiyacı gibi oldukça kapsamlı bir tartışmayı hak eden nükleer enerji meselesi de siyasal kutuplaşmanın ruhi ambargolarına kurban edildi. Üstelik hala ve yeterince toplumun nükleer… Okumaya Devam Et

Sürecin riski karşısındakiler değil yanındakiler

Barışı inşa süreci her gün bir adım daha ileriye doğru gidiyor. Sürecin her geçen günü şimdilik küçük görünen ama oldukça kayda değer sonuçlar üretecek gelişmeler yaşanıyor. Doğal olarak her türlü algı ve beklenti yönetimine dair tüm yöntemler yürürlükte. Yeni hizalanmalar, yeni ittifaklar da filizleniyor bir yandan. Toplum henüz kenarda serinkanlı biçimde izliyor. Merak edenler için… Okumaya Devam Et