Gözlerimizin önünde toplumsal “biz tahayyülü” parçalanıyor. Herkes, “biz” derken bazılarını saymıyor. “Biz” denen şey aslında “bizimkiler” anlamına geliyor. Bu noktaya yalnızca son dört-beş haftada gelmedik. Son on yılda gele, gele, geldiğimiz yer burası. Önce endişeli modernlerin, laikçilerin, Ergenekoncuların toplumun duygularını eğip, bükme çabaları. Sonra hükümetin çabaları. Şimdi de cemaatin çabaları. Herkes kendi yaptıklarına diğerinin yaptıkları… Okumaya Devam Et