Bir bakıma malumun ilanı oldu, Meclis Başkanı Anayasa uzlaşma komisyonu çalışmalarının yürümediğini açıkladı. İki yılın olanlarını kuşbakışı özetlemeye ve analiz etmeye çalışalım. Diyeceksiniz ki bazıları baştan olmayacağını söylemişti. Evet, söyleyenler olmuştu ama söylenenleri ikiye ayırmak lazım. Birinci grup zaten anayasanın yapılmasına, değişime baştan itirazlar, statükonun savunularıydı. Hatta anayasanın bu meclis tarafından yapılamayacağı, yapılmaması gerektiği savları… Okumaya Devam Et
Tarih Arşivleri → Kasım 2013
Cumartesi Diyarbakır’da ne oldu?
Cumartesi günü Diyarbakır’da yaşananların esas olarak iki katmanda etkileri var. Birinci katman gelecek elli yıllık perspektifte Orta Doğu’da olası gelişmelere dair, ikinci katman Türkiye’nin geleceğine dair. Hükümet hangisini esas olarak, hangi niyetle bu ziyareti planladı bilemem. Irak ve Suriye’de yaşanmış olan ve yaşanacak olan şeyler ne olursa olsun, iki şeyi biliyoruz. Orta Doğu’da ne sınırlar… Okumaya Devam Et
Türkiye’de her 4 kişiden 1’i bir markayı asla satın almıyor
12 Kasım 2013 Salı 05:58 Türkiye’de siyasette yaşanan kutuplaşma toplumsal yaşam alanlarına da yansımaya başladı mı? Konda Araştırma’nın verilerine göre bu tehlike hızla artıyor. Konda Genel Müdürü Bekir Ağırdır, “Bugün Türkiye’de her 4 kişiden biri belirli 1 markayı kesinlikle satın almıyor” diyor. TÜSİAD’ın son YİK toplantısında yaptığı konuşma üyelerce deyim yerindeyse soluk alınmadan dinlenen Ağırdır, işadamlarına önemli bir uyarı… Okumaya Devam Et
Ak Parti’nin toplum tahayyülünü çerçevelemek
12 Eylül darbesinden 2002 yılına gelene değin ülkedeki hükümetlerin ortalama ömrü bir yıl dört ay. Dünyada ve ülkede hayatın her boyutuyla değiştiği bir dönem siyasi iktidarlarca değil teknokratlarca, var olan devletçi ve merkeziyetçi sistem ve zihniyetle yönetilmiş. Bizim oralarda “tarlayı gene bırakmak” denir. Tarla işlenmemişse, gübrelenmemişse, doğal hayat o tarlada kendiliğinden gelişmeye başlar. Tarlayı ot… Okumaya Devam Et
Türkiyelileşirken yerelleşmek
Seçmen 2011 seçimlerinde yeni bir siyasi denge üretmişti. “Fakat çıkan sonuca bakarak her bir aktörün kendi oy oranını, milletvekili sayısını değerlendirmesi ve yalnızca kendisi üzerinden bir yorum üretmesi eksikli ve hatalı olacaktır. Çünkü 12 Haziran akşamının ikinci temel sonucu ve işareti, her bir aktör, kendininkinden daha çok ötekinin oy oranını, milletvekili sayısını anlamlandırmaya ve anlamaya… Okumaya Devam Et