Denir ki, hiçbir kar tanesi bir diğerine benzemez. Tek bir kar tanesini elimizde tutamayız, şeklini çıplak gözle göremeyiz. Parmaklarımızın üzerinde ağırlığını veya ıslaklığını bile hissedemeyiz. Ama o ağırlığı ve şekli belirsiz kar taneleri birikir. Birikir ve tek birinden beklenmeyecek, algılanamayacak bir güce ulaşır.
Tarih Arşivleri → Ağustos 2010
Yerinden yönetim mi özerklik mi?
Nedense sorunları konuşmaya ve tartışmaya tersten başlıyoruz. Bu tartışma tarzı nedeniyle de politikaları ve kavramları hak ettiği biçimde konuşamadığımız için içlerini boşaltıyor, anlamları dışına götürüyoruz. Üstüne kutuplaşma nedeniyle, bu tersinden tartışılmakta olan mesele ve kavramlara dair pozisyon alışlar ve pozisyonuna aşık oluşlar başlıyor.
Bazı durumlarda kutuplaşma kaçınılmazdır
Yaşanmakta olan siyasal kutuplaşma meselesini ne kadar önemsediğimi okur da biliyor. Ağırlıklı olarak dikkat çekmek istediğim, ötekileştirici, çatışmacı ve giderek önce manevi şiddete sonra da şiddete meyleden siyasal ve toplumsal psikoloji. Yaşanan siyasal kutuplaşma Ak Parti yandaşlığı ve karşıtlığı eksenine dönüşmüş ve bu eksene sıkışmış halde.