Yüzleşme zamanı

Pervaneler ışığa koşarlar ve ışığa ulaştıklarında, ulaştıkları ışık onları yakar yok eder. Yine de her pervane, yok olacağını, yanacağını bilerek ışığa koşar. Çünkü pervane için hayatın anlamı ışıktır. Çünkü pervane için hayat, karanlığa, bilinmezliğe, belirsizliğe, kimin dost kimin düşman olduğunun bilinmediği puslu karanlıklara karşı çıkıştır. Pervaneler için karanlıklardan beslenen sadakatsizliğe,  pusuculuğa, kurulan tuzaklara karşı çıkmanın… Okumaya Devam Et

Tepki sanılan suç olmasın!

İzmir’de DTP konvoyuna saldırı görüntülerini hep beraber izledik. Peşinden siyaset adamlarının bildik söylemleri tekrarlamalarını da, ekranlarda ve köşelerde yazılıp söylenenleri de. Ayrım yapmaksızın bu siyaset adamlarının ülkenin en can alıcı sorununa yaklaşımlarıyla yarın nasıl bir sabah uyanacağımızı Allah bilir! Medyadaki bazı söz ve yazılara, bilim adamı ya da kanaat önderi olarak boy gösteren, kutuplaşmanın cazgırlarını… Okumaya Devam Et

Dindarlık artıyor mu?

Son iki gündür yayınlanan bir araştırmayla toplumda dindarlık artıyor mu gibi son yılların gözde sorularından birisine geri döndük. Meseleyi doğru anlayabilmek için önce din meselesinin var olan üç boyutundan analize başlayalım isterseniz: İnanç boyutu, ibadet boyutu ve kültürel boyutu. İbadet boyutu ya da ibadet alışkanlığı, ibadet kurallarına uyma gibi meseleler değişebilir. Kültürel boyut olarak dinin… Okumaya Devam Et

Körlük

Eminim, “Kürt açılımı”, “demokratik açılım”, “kardeşlik projesi” adı her ne ise, tartışma sürecinin geldiği noktada önceki gün TBMM’de yaşanan tartışmaları hepiniz izledi ya da bu gün yüzlerce yorum okuyor, dinliyorsunuz. Gördüklerim ve okuduklarım, kusura bakmayın ama ne kadar sürrealist bir ülkede yaşadığımızı, ne kadar sürrealist günlerden geçtiğimizi anımsattı bana. İtiraf ediyorum çok ama çok içim… Okumaya Devam Et

Zıtların birliği, farklılıkların içiçeliği

Bizdeki siyaset giderek öylesine zemin ve nitelik kaybediyor ki, her şeyi bildiği varsayılan liderler nasıl bir şey yapmıyorlar anlamakta zorlanıyorum. Siyaset efsaneleri haline dönüşmüş meseleler var: Gençler apolitizeymiş, kadınlar siyasete uzakmış, entelektüeller siyaset yapmayı küçümsüyormuş. Bu efsaneler partilerin kendilerinin değiştirme birliklerinin olmamasının gerekçesi yapılıyor.

Siyasette güven

Şu anda ülkede kutuplaşmaya bağlı olarak derin bir güven bunalımı yaşanıyor. Bu güven bunalımının birden çok boyutu, tarafı ve unsuru var. Çok önemsediğim güven sorunun bir boyutu, toplumun dörtte birinin toplumun ve ülkenin hiçbir kurumuna ve bireyine “gönülden” güven duymuyor oluşu.

Açılım mı değişim mi?

Son üç aydır gündemde Kürt açılımı ya da demokratik açılım bitti mi yoksa kapandı mı tartışmaları var. Baştan beri bu meseleye kategorik olarak karşı çıkanlar hariç yine de bu soru gündemde. En azından açılımın başarıya ulaşıp ulaşmayacağı ciddi biçimde tartışılır hale geldi.