Demokrasi biraz da risk yönetimidir

Ne zaman ülkenin sorunlarının özellikle de Kürt sorununun tartışıldığı bir toplantı veya konferansa katılsam tartışmalar bir biçimde şu noktaya gelip dayanıyor: “Ama bazıları bölünmek istiyor, ayrılmak istiyor, siz de hala tam demokrasi diyorsunuz, nasıl olacak?” Demokrasi üzerine söylenmedik laf kalmadı ama hala bazı unsurlarını ya da boyutlarını konuşmamız ve üzerinde mutabakata varmamız lazım. Birincisi ülkenin… Okumaya Devam Et

İzanımızı kaybettik, hükümsüzdür!

Toplumun % 12’si haberleri internetten takip ediyor. Bu oran 35 yaş altı olanlarda % 20’ye çıkıyor. Bir başka bakış açısıyla haberleri internetten izleyenlerin % 40’a yakını 25 yaş, % 30’u da 25-35 yaş arasında. Bu rakamları verme nedenim ciddi oranda başlıkta kullandığım “izan” kelimesinin anlamını bilmeyen bu site okuru olabileceğini düşünmem. İz’an Türk Dil Kurumu… Okumaya Devam Et

Devlet baba ne hallerde

Bizim devletimiz babadır, gündelik dilimize bile girmiş bu anlayışı yaşatan bir zihniyet iklimi hep var olagelmiştir. Devlet baba bizim için hep iyiyi düşünür, yapar. Vatandaşı vatandaşın kendinden korur devlet babamız! Bizim devlet tanımımızda vatandaşın ödevleri ve görevleri vardır. Vatandaşın tüm farklılıklarını, kökenlerini, dinini, dilini, fikirlerini, taleplerini unutup devletin tanımladığı ödevleri yerine getirmesini bekler devlet babamız…. Okumaya Devam Et

Avrupa seçimleri ve sol

Avrupa Parlamentosu (AP) için bu hafta sonu seçimler yapıldı. Seçmenlerin yalnızca % 43’ünün katıldığı seçimlerin sonuçlarını medyamız “Avrupa’da muhafazakâr ve ırkçı partiler kazandı” şeklinde verdi. Gerçekten dünyada, Avrupa’da ve ülkemizde sağ partiler yükseliyor, toplum muhafazakârlaşıyor ya da sol partiler ve ideoloji küçülüyor mu? Ben kamuoyundaki bu yaklaşıma katılamıyorum. Ne sol küçülüyor ne de toplum muhafazakârlaşıyor…. Okumaya Devam Et

Halka güvenmek çok mu zor?

Yaşadığımız dünya çok daha karmaşık, çok boyutlu, çok aktörlü. Ne ülkedeki ne de dünyadaki olan bitenleri eski bildiğimiz teorilerle tamamıyla anlayabiliyoruz. Bildiklerimiz olanların bir kısmını açıklamaya yetse de tümünü kavramamız, açıklayabilmemiz için yetersiz kalıyor. Bu bir bakıma sorun olsa da bir bakıma da avantaj. Hepimiz aynı başlangıç noktasındayız. İster yeni bir sol iddiayı, ister yeni… Okumaya Devam Et