Korkularımız gerçek mi politik mi?

Gündelik hayatın içinde korkularımızın giderek daha fazla yer bulmakta olduğu artık yaygın olarak da kabul ediliyor. Geçen hafta yayınlanan bir araştırmayla ilgili Türkiye insanının korkuları gündeme geldi. Fakat tartışmaları izlediğim zaman genel bir korku söylemi olmakla beraber bazı şeylerin karıştırıldığı kanaatine vardım.

Gerçek sorun alanı kadının rolüdür

İki yıla yakın zamandır ısrarla altını çizdiğimiz kutuplaşma meselesi ve toplumdaki yarılmalar, gerilimler, çatışma alanları ve giderek şiddet dilinin tüm bu alanlara hâkim olmaya başlaması genel kamuoyunda da tartışılmaya başlandı. Fakat hala kutuplaşmayı ve toplumdaki yarılmayı tam tanımlayamadığımız için hem çözüm üretemiyoruz hem de sorun azalarak değil çoğalarak gelişiyor.

Deprem dilekçeyle gelmez

Mardin’de yaşanan katliamla ilgili bir haftadır, genellikle de katliama giden yolun başlangıcı olarak koruculuk, bölgedeki feodalite gibi meseleler üzerinden konuşuyor, tartışıyoruz.. Belki de meseleyi Kürt yurttaşlarla, korucularla ve Mardin ile ilgili kısımları dışında ve bu sınırlardan kurtularak, daha genel olarak anlamaya çalışmamız gerek.

Değişimin temsilcisi AKP mi? (2)

AKP’nin ekonomik kalkınma programında bilinmedik ve özgün bir taraf yok. 80 Yıllık ekonomik kalkınma hedefini biraz konjonktürün de desteği, biraz da bütçe disiplini, özelleştirme gibi bazı alanlarda bir yere kadar başarılı yönetimle sürdürdü. Ama ekonomik kalkınma hedefinin küreselleşme-küresel rekabet boyutunu da kapsayacak biçimde revize edilmesi, gelir dağılımı, anti tekel yasalar, denetlenebilirlik, şeffaflık, kayıt dışılık, ekonomik… Okumaya Devam Et